Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), 2011 yılında iş insanı Fettah Tamince’ye ilişkin bir otelde staj yaparken kuşkulu bir biçimde hayatını kaybeden Burak Oğraş’ın vefatıyla ilgili soruşturmada misyon yapan yargıçlar ve savcılar hakkında soruşturma başlattı.
Davaya mevzu olan olay, staj yaptığı otelin yatakhanesinin önündeki boş havuzda o sırada 16 yaşında olan Burak Oğraş’ın cansız vücudunun bulunduğu 9 Eylül 2011’de meydana geldi. Oğraş’ın vefatının akabinde başlatılan soruşturmada 6 şüphelinin yer aldığı belgede ortadan geçen 11 yıl 3 ayda hiç kimse tutuklanmadı.
Şüpheliler, olayın ertesinde alınan tabirlerinin akabinde hür bırakıldı, lakin soruşturma belgesi hâlâ açık. 2020 yılında belgede yeni bir gelişme yaşandı ve şüphelilerden F.P. ile C.A. hakkında savcılık gözaltı kararı verdi. Yurt dışında olduğu belirlenen C.A.’nın sözü alınamadı. F.P. ise “kasten öldürme” argümanıyla tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme ise F.P. yurt dışına çıkış yasağı koyarak isimli denetimle hür bıraktı.
Oğraş’ın vefatıyla ilgili soruşturmayı yürüten devrin Antalya Asayiş Şube Müdürü Nurullah Güler ise 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünden sonra Gülen yapılanmasına üye olduğu suçlamasıyla mahkum edilerek mahpusa girdi. Devrin Antalya Vilayet Emniyet Müdürü Ali Yılmaz ise olay yaşandıktan 10 ay sonra emekli oldu ve otelde yönetim kurulu üyesi olarak vazifeye başladı.
CİMER başvurusu sonrası HSK soruşturması
Hayatını kaybeden Burak Oğraş’ın babasının adalet uğraşı ise yıllardır sürüyor. Baba Murat Oğraş, soruşturmayı yürüten kolluk güçlerinin Gülen yapılanmasıyla bağının yanı sıra belgeye bakan hakim ve savcılar hakkında da şikayetçi oldu. Evrakta vazifeli hakim ve savcıların Gülen yapılanmasıyla ilgili temaslarının araştırılmasını talep eden Oğraş, Cumhurbaşkanlığı İrtibat Merkezi’ne (CİMER) ihbarda bulundu.
Oğraş’ın CİMER’e yaptığı müracaat, HSK’ya gönderildi. HSK da CİMER’den gelen yazı üzerine, belgede vazife yapan yargıçlar ve savcılar hakkında inceleme başlattı. Murat Oğraş da incelemeyi yürüten HSK Başmüfettişi’ne söz verdi.
“Etkin soruşturulmadı, belge sürüncemede bırakıldı”
İfadesinde 11 yıl 3 aylık süreçte aktif bir soruşturulma yürütülmediğini ve kanıtların irdelenmediğini sav eden Oğraş, belgenin sürüncemede bırakıldığını savundu. Oğraş, ayrıyeten oğlunun katillerinin belirli olduğunu ve faal bir soruşturma yürütülmesi halinde şüphelilerin cürümlerini itiraf edeceklerini lisana getirdi.
HSK Başmüfettişi’ne verdiği tabirde “Olay cinayet değil de intiharmış üzere gösterilmeye çalışıldı. Tek tek isimlerini bilmiyorum, fakat bu mevzuda taammüden ya da ihmali hareketle olayın tahlilini engelleyen, soruşturmada vazife alan herkesten şikayetçiyim” dedi.
“HSK Başmüfettişi kelam verdi”
İfadesinin akabinde DW Türkçe’ye konuşan baba Oğraş, HSK Başmüfettişi’nin belgeyi ayrıntılı bir biçimde incelediğini ve soruşturma belgesine bakan savcının yerinin değiştirildiği bilgisini verdiğini aktardı.
“Otel sahibinin bizi yönetenlerle yakın münasebetleri var. Geçmişte de FETÖ elebaşına övgüler yağdırıyordu. Bu yüzden birinci günden itibaren evrakın kapatılmasına yönelik bir uğraşa girişildi” argümanında bulunan Oğraş, HSK Başmüfettişi’nden “Gerekeni yapacağız” kelamını aldığını tabir etti.