Toplum ruh sıhhatini güçlendirmek gayesiyle kurulmuş olan derneğimiz, toplumsal analizleriyle yöneticileri ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam etmektedir.
Güven; birinci çocukluk yıllarında kazanılan ve insan ömrünün tamamında çok kıymetli yer tutan bir gereksinimdir. İnanç kırılmasının giderilmesi ve telafisi çok sıkıntı bir süreçtir, Toplumlar da beşerler üzere canlı organizmalardır. Doğar, büyür, gelişir ve hal değiştirirler. Toplumsal inanç düzeneğini zayıflatmak, toplumu oluşturan bireylerin devlet başta olmak üzere etrafına olan inancını zedelediği için, çok büyük toplumsal felaketlere sebep olabilir. Vatanseverlik ve vatandaşlık hislerini yer bitirir. Coğrafyayla, gelenekle varoluşsal temasını ortadan kaldırır. Bireylerin gönül bağını koparır.
Türkiye’de bir kutuplaşma havası içerisinde girilen seçim sonuçları açıklandıktan sonra da devam eden, yurttaşların demokratik haklarına kast edileceğine/edildiğine dair telaffuzları çoğaltmak, toplumda devletine güvenmeyen ve devletiyle itimat bağı zedelenmiş ve ortasına ara koymuş bir millet oluşturmaya sebep olmak, tüm ülkesini seven beşerler için dikkat etmeleri gereken bir süreçtir. Tüm sorumlu tarafların mesuliyet hissiyle hareket etmesini öneririz.
Seçim gerçekleşmiş ve bitmiştir. Aldığı sonuçların sorumluluğunu alamayanlar, çeşitli savunma sistemleriyle kendi kusurlarını görmemek için yansıtma yapmaktadır. Kendi başarısızlığını gidermek yahut pozisyonlarını koruma etmek için tüm devlet sistemlerini zan altında bırakarak, milletin devlete olan itimat bağını zedelemeye kimsenin hakkı yoktur.
Seçim öncesinde araştırma şirketlerinin anket sonuçlarıyla beklentileri yükseltmek suretiyle aldatılan insanların yaşadığı travmayı, bir de bu devlete güvensizlikle ilişkilendirmek toplumun geleceğine kast etmektir. Bir an evvel bu kıyıma sebep olanlar hakkında yasal süreç yapılmasını ilgili makamlardan talep ediyoruz.